PISA 2015: Eğitim’in kalitesinin arttırılması için neler yapılabilir?

PISA2015

[heading] PISA2015 Sonuçları Üzerine Kısa Bir Değerlendirme [/heading]

Pisa 2015 sonuçları açıklandı. Türkiye’nin gelişen bir ekonomi olarak üst sıralarda olmasını beklediğimiz sonuçlarda maalesef istediğimiz tabloyu göremedik. Bundan daha kötüsü ise eğitimin gün geçtikte daha da kötü bir hal aldığının ortaya çıkmış olmasıdır. Nitekim bundan önceki PISA sonuçlarında en azından ilk 50 ülke sıralamasında yer alan Türkiye, artık o resimden de çıkmış görünüyor.

Fen bilimleri, okuma ve matematik alanlarında OECD ortalamasının oldukça altında olan Türkiye’nin eğitim alanında mutlaka yeni ve kapsamlı tedbirler alması gerekmektedir. Bu anlamda aşağıdaki üç farklı resimde diğer katılımcı ülkelere kıyasla ülkemizin durumunu görmemiz mümkündür.

Aslında sonuç raporunda dolaylı olarak geçen fakat maddeler halinde sıralanmayan alınabilecek önlemleri maddeler halinde sıralamaya çalışalım.

[heading] Eğitim’in kalitesinin arttırılması için neler yapılabilir?[/heading]

  1. Fen bilimleri alanında kalitenin ve ilginin artması için öğrencilerin sosyo-ekonomik anlamda da yaşam şartlarının gelişmesi önemlidir.
  2. Yabancı göçmen nüfusunun yüksek olduğu okullarda bu oranın eğitim kalitesi üzerine etkisi görülmemiştir. Bu durumda yabancı göçmen öğrenci sayısının fazla olması eğitimde kalitesizliğin nedeni olarak sunulamaz.
  3. Toplum olarak özellikle ev ortamında küçük yaştan itibaren çocukların aileler tarafından fen eğitimine özendirilmemesi, bu anlamda ailelerin de konuya duyarsız kalmaları, öğrencilerin okul yaşamında da bu alana duyarsız olmasıyla sonuçlanabilmektedir. Fen eğitiminde kalitenin arttırılmasının bir yolu olarak ailelerin bu konuda bilinçlendirilmeleri düşünülebilir. Bunun yanında okullarımızda fen bilimlerinin öğrenciler için daha cazip hale getirilmesi, korkulan bir alan olmaktan çıkarılıp zevkli bir alan haline getirilmesi de öğretmenlerimiz için önemli hedeflerden biri olmalıdır.
  4. Eğitimde başarılı olmanın sırrı temelin iyi atılmasındadır. Bundan dolayı ilköğretim çağında yüksek kalitede eğitim verilmesi öncelikler arasında yerini almalıdır.
  5. Ekonomik ve sosyal açıdan dezavantajlı konumda bulunan öğrencilerin, fen bilimleri alanında ortalama 88 puan geride oldukları ortaya çıkmıştır. Bu durumda ekonomik yatırımların dezavantajlı bölgelere daha fazla yapılması bir önlem olarak düşünülebilir.
  6. Sosyal ve ekonomik açıdan gelişmiş toplumlarda bulunan okulların eğitimi sevdirmek ve etkili kılmak amacıyla okullarda fen bilimleri kulüpleri ve bu çerçevede aktiviteler yaptıkları tespit edilmiştir. Bu anlamda okullarda fen bilimleri kulüplerinin ön plana çıkarılmaları sağlanabilir.
  7. Eğitimsel gelişmenin öğrencilerin öğrenmeye ayırdıkları zamanın yoğunluğu ve ders dışı aktivitelerin kalitesiyle doğru orantılı olduğu düşünüldüğünde, bu yönde adımların atılması ele alınabilir.
  8. Devamsızlık oranının düşük olmasının düşük not ortalaması üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu vurgulanmıştır. Bu anlamda özellikle sosyo-ekonomik anlamda dezavantajlı bölgelerde yüksek olan okula devamsızlık oranının düşürülmesi için velilerin bilgilendirilmesi ve okulun daha cazip mekanlar haline getirilmesi gibi alanlarda uygun adımların atılması şarttır.
  9. Özel okullarda bulunan öğrencilerin devlet okullarına kıyasla fen bilimlerinde çok daha iyi oldukları görülmektedir. Bunun arkasındaki sebeplerin iyi araştırılması ve devlet okullarında bu anlamda düzenlemelerin yapılması önemli bir adım olacaktır.
  10. Sınıf öğrenci mevcutlarının az olmasının, öğretmenlerin öğrencilerin ihtiyaçlarına göre eğitim vermesinde önemli rol oynadığı ve bunun beraberinde başarıyı getirdiği tespit edilmiştir. Bu anlamda öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azaltılarak bireysel ihtiyaçlara cevap verebilecek sınıf ortamlarının oluşturulması önemlidir.
  11. Araştırmanın önemli bulgularından birisi okuldan sonra alınan özel ders ya da hafta sonu yetiştirme kurslarını yakından ilgilendirmektedir. Bu anlamda okul saatlerinden sonra özel ders ya da kurslara katılan öğrencilerin fen bilimleri alanında ek ders almayan öğrencilere kıyasla daha kötü notlar aldığı tespit edilmiştir. Fen bilimlerinin okulda öğrenilmeye çalışılması, okul sonrası ek derslerle öğrenilmeye çalışılmasına kıyasla daha olumlu sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Bu anlamda hafta sonu yetiştirme kursları ve özel derslerin etkisi üzerine kapsamlı çalışmaların yapılması ve kaynakların doğru yerde kullanılması önem arz etmektedir.
  12. Fen bilimleri alanında başarının belki de en önemli nedeni, öğretmenlerin öğretim tarzıyla ilgilidir. Bu anlamda öğrentmenlerin bilimsel görüşleri açıkladıkları, kendi sorularını tartışmaya açtıkları ve bir düşünceyi örnekle açıkladıkları derslerde öğrencilerin daha başarılı oldukları ortaya çıkmıştır. Öğretmenlerimizin sadece kalıp gerçekleri ezberleten bireyler olmaktan çıkıp öğrencilere sorgulamayı öğreten bireyler olmaları bu anlamda atılacak önemli adımlardan biridir. Bu da beraberinde okul yönetiminin müfredat üzerinde etkisinin arttırılması anlamına gelebilir. Okullara bu anlamda belirlenmiş müfredat dışına çıkıp kendi müfredatlarını uygulama özgürlüğünün verilmesi üzerine çalışmalar yapılabilir.
  13. Kulüp aktiviteleri, spor, kültürel ve sanatsal aktivitelerin eksikliği özellikle sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı öğrenciler üzerinde olumsuz etki bırakmaktadır. Bu anlamda hem okula devam sorununun giderilmesi hem de eğitim kalitesinin arttırılması için bu tür aktivitelere yer verilmesi, okulun sadece bilgi yükleme yeri olmaktan çıkıp hayatın en önemli kurumu olmasını sağlayacaktır.
Share the Post:

Related Posts

OECD ve Türkiye’de Eğitim

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktörlerin başında, eğitime ve insana yapılan yatırımların seviyesi gelmektedir. Gelişmiş ülkelerin özellikle sanayi,

Read More